Bir çölyak hastası olarak dışarıda karşılaştığım en önemli bilgi kirliliğinden biri, gluten ile glukoz’un birbiri ile karıştırılmasıdır. Çölyak hastası olduğumu ve gluten yiyemediğimi ısrarla iletmeme rağmen glukozsuz biskuvi ikramları ile çok sık karşılaşırım. Kısaca açıklamalarını paylaşmak istedim her iki kelimenin de...
Çölyak hastalarının zehiri glutendir. Gluten, buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahıllarda bulunan bir proteindir ve Çölyak Hastalığı proteine karşı ömür boyu süren ve kronikleşen sindirim sistemi hastalığıdır. Gluten, bağırsaklardaki sindirimi sağlayan villus ( tüysü oluşumlar) denilen yapıların bozulmasına sebep olur ve dolayısıyla da yiyeceklerdeki besinin emilmesini engeller.
Kısacası, Çölyak Hastaları, glutenli yiyecekler tükettiklerinde bağırsak mukozasında alerji nedeniyle villus kıvrımları tahrip olarak azalır ve küçülürler. Böylece bağırsak yüzölçümü gittikçe azalır ve alınan gıdalar emilemez hale gelir. Sonuçta, beslenme yetersizliği, arkasından da önemli hastalık belirtileri ortaya çıkar.
Gluten ile çok karıştırılan Glukoz ise basit bir şekerdir ve yaşam için en önemli karbonhidratlardan biridir. Hücreler onu bir enerji kaynağı ve metabolik reaksiyonlarda bir ara ürün olarak kullanırlar. Glukoz fotosentezin ana ürünlerinden biridir ve hücresel solunum onunla başlar. Glukoz canlılarda çok yaygın bulunan bir yakıttır.
Yazımın fotoğrafını dondurma koymuşken, ufak da bir notumu paylaşmak isterim çölyak hastaları için. Çoğu dondurmada da maalesef gluten var. Bu sebeple mutlaka satın alacağınız yerler ile içeriği konusunda konuşun. Çok enderdir glutensiz dondurma bulduğum ve yediğim, maalesef ve maalesef.