Celiac Disease Foundation, Amerika’nın çölyak hastalığı konusuna odaklanan bir organizasyonu. Verdiği bilgileri ve çalışmalarını yakından takip ediyorum. Her konuda olduğu gibi, çölyak hastalığı ve bu hastalığın etkenleri, etkileri, yaşayış şekilleri ve bunun gibi bir çok parametreleri ile ilgili her uzmanın farklı görüşleri olabiliyor.
Her konuda olduğu gibi, aynı konuda, aynı yorumu bir sağlık konusunda bile alamayabiliyorsunuz. Örneğin, dünyada artık genel bir tanım olmuş olan ve çölyak hastasının pirinç yiyebileceğine dair binlerce yazı ve bilgi varken, pirinç, glutendir diyen bir çok doktor da hala mevcut.
Kısacası, bunları yazmamın nedeni, aşağıda yazılanları destekleyen de desteklemeyen de olacaktır. Ancak benim güvendiğim bir kurumun referansını taşımaktadır ve bu kurum sadece çölyak hastalığına odaklanmakta. Çölyak hastalığı ile ilgili, güzel sorular ve cevaplar var. Bilgi anlamında beni şaşırtan bölümler de karşıma çıktı. Her bilgi değerlidir. Heyecanla okudum, sizlerle de paylaşmak istedim. İşte sorular ve cevaplar...
Gluten, şişmanlatır mı?
Hayır. Gluten bizleri şişmanlatmaz; bunu yaşam şeklimiz yapar. Harcadığımızdan daha fazla kalori alıyor olmamız, kilonun en belirgin nedenidir, gluten tüketip tüketmememiz değil.
Glutensiz diyet ile kilo verir miyim?
Çölyak hastası olan çoğu kişi, glutensiz hayata adım atmaları ile birlikte, tam tersi kilo almaya başlarlar. Bunun sebebi ince bağırsaktır. Çölyak hastaları, gluten beslendikçe ince bağırsaklarındaki emilim fonksiyonu görevini yapamaz hale gelir. Çölyak Hastalığı, ince bağırsağın buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahıllarda bulunan 'gluten' adlı proteine karşı ömür boyu süren ve kronikleşen sindirim sistemi hastalığıdır. Gluten, bağırsaklardaki sindirimi sağlayan villus ( tüysü oluşumlar) denilen yapıların bozulmasına sebep olur ve dolayısıyla da yiyeceklerdeki besinin emilmesini engeller.
Kısacası, Çölyak Hastaları, glutenli yiyecekler tükettiklerinde bağırsak mukozasında alerji nedeniyle villus kıvrımları tahrip olarak azalır ve küçülürler. Böylece bağırsak yüzölçümü gittikçe azalır ve alınan gıdalar emilemez hale gelir. Sonuçta, beslenme yetersizliği, arkasından da önemli hastalık belirtileri ortaya çıkar. Emilim fonksiyonunun çalışması ile beraber, yani glutensiz beslenme ile birlikte, tüm besinlerin emilimi gerçekleşmeye başlar, bu da kilo alınmasını kolaylaştırır. Glutenli de olsa glutensiz de olsa önemli olan beslenmenin sağlıklı olmasıdır. Glutensiz diye glutensiz pizza yeniyor olması, normal bir pizza ve kattıklarından farklı bir sonuç doğurmaz.
Teşhis ve buna dair bir yaşam ile beraber, çölyak hastaları genelde zayıf bir yapıya mı sahip olurlar?
Çölyak hastası teşhisi konulan insanların yaklaşık %40’ının, teşhis ve buna dair sağlıklı bir yaşam sonrası, kilo aldıkları gözlemlenmiştir. Sadece %4-5’inin zayıfladığı görülmüştür.
Herhangi bir ürününü tüketmese de, fırında çalışmak bir çölyak hastası için güvenilir midir?
Nefes almak, ile yemek tabiiki aynı şeyler değildir. Ancak, un deriden absorbe edilen bir şey olmasa da, nefes alınarak vücuda alınabilir. Unun uçucu bir madde olması nedeni ile sadece ve ancak, glutensiz unun üretildiği bir fırın, bir çölyak hastası için çalışmaya uygun olabilir. Aksi takdirde önemli bir risk ile karşı karşıyadır.
Glutensiz diyet söz konusu olduğunda kahve ve mısırı hayatımdan çıkarmalı mıyım ?
Hayır, kahve ve mısır glutensiz ürünlerdir. Her ikisinin de gluten olduğuna dair şu ana kadar yapılmış bilimsel bir çalışma yoktur.Çölyak hastalarının tüketmesinde bir sakınca yoktur.
Çölyak hastaları, gluten emilimini kolaylaştırdığı iddia edilen ürünlere nasıl bakmalı ?
Buna dair bilimsel bir çalışma yoktur. Tek ilaç, glutensiz beslenmektir.
Bir çölyak hastası, glutensiz sabun, şampuan ya da parfüm kullanmalı mıdır ? Glutenin deriden emilme riski var mıdır ?
Hayır. Gluten, kıl ya da deriden emilebilen bir protein değildir. İnce bağırsakta emilim fonksiyonlarının içerisine dahil olmalı, bir risk taşıması için. Yanlışlıkla yutma tabiiki bir risktir. Dudak bakım ürünleri, bu nedenle daha riskli ürünlerdir.
Ancak, Dermatitis Herpetiformis (DH), ciltte sulu, kaşıntılı kabarcıklar çıkmasına sebep olan kronik hastalık, glüten (buğday, çavdar ve arpada bulunan bir protein) sindirimi, cildin üst katmanı altındaki lgA antikorları biriktiren bir bağışıklık sistemi tepkisini tetikler. IgA antikorları, hem etkilenmiş hem de etkilenmemiş ciltte bulunur. DH, glüten intoleransıyla alakalı, kalıtsal bir otoimmün hastalığıdır. Bu kapsamdaki hastalar için yukarıda bahsedilen tüm ürünler risk teşkil eder.
DH hastasıysanız ve glütensiz beslenmiyorsanız, çölyak hastalığına bağlı bağırsak zedelenmesi yaşayabilirsiniz. DH’de, temel lezyon, ince bağırsakta değil, cilttedir. İnce bağırsaktaki zedelenme derecesi, çölyak hastalığına kıyasla genellikle daha az şiddetli ya da düzensizdir. İki hastalık da daimidir ve semptomlar/hasar, glüten tüketiminden sonra görülür.