Herhangi bir haber sitesine girdiğinizde sizi karşılayan haber başlığı!
Alex, Galatasaray’da...
Başlığı tıkladığınızda karşınıza çıkan haber!
Sparta Prag voleybol takımının kaptanı Alexis Sörgö Galatasaray’da...
Herhangi bir haber sitesine girdiğinizde sizi karşılayan haber başlığı!
Sigthorsson Barselona’ya gitti!
Başlığı tıkladığınızda karşınıza çıkan haber!
Sigthorsson, sağlık kontrolleri için Barselona’ya gitti.
Nedir bu tıklatma merakımız?
Okunmayacak bir haberi yine okumamak üzerine tıklatma gayretimiz.
Nedir bu skor kaygımız!?
Arkasında planlanan reklam tarifelerinin oyuncusu yapmak bizi...
Neden ?
Yani ciddiyetsizliğimiz...
Başka haber sitelerinde de, bizde böyle şeyler yok reklamları...
Güven Kasap. Tabiiki etin güvenli olmalı yoksa yandık!
Normal olmak, özel olmamalı.
Ama günümüzde sadece yapılması gerekenleri yaparak özel olduğumuz an’lar yaşanıyor. Hem de oldukça fazla...
Darbe girişiminin olduğu günlerde hiç farkına vardınız mı bilmiyorum ? Darbe ile ilgili heyecanla, haddinden fazla stresle telefonumuzdaki haberlere sarılırken ve tam okurken, karşımıza çıkan oyun reklamları çılgınlığı. Bu uygulama hala devam ediyor ama özellikle darbe girişimini vurgulamamın nedeni, hayatımızın günlük rutininde değil, en kritik günlerinde bile böylesine akla ziyan gözden kaçış. Ve CNNTurk’e, bu konuya özel bir mail atan bir okuyucuya geri dönüşsüzlük...
“Tarih 21 Temmuz 2016... Mailim...
Değerli Yetkili,
CnnTurk mobil app’inizi ciddiyetle takip ediyorum. Hele hele bu dönem ve böylesi bir döneme ait her haberin değerli olduğu bir ortamda; haberi okurken oyun reklamlarının karşıma çıkması beni rahatsız ediyor.
Belki çocuk bölümlerinde ya da eğlence bölümlerinde böyle reklamların çıkması anlamlı olur. Ancak önemli haberlerin hemen başında 5 saniye bile olsa karşıma çıkması ve X işaretini bekleme sürem, size olan inancımı zedeliyor.
Pazarlama bölümünüzü, ciddiyete davet ediyorum.
Teşekkür ederim,
Atıf Büyüksoy “
Bir okuyucu, daha nasıl kontrollü, bir mail atabilirdi ki!
Ya bazı bankalarımız...
Call Center numarasını çevirdiğinizde, müşteri temsilcisine ulaşmak için kan revan içerisinde kalan halimiz. Bir türlü, müşteri temsilcisine ulaşmak için kaç’a basacağınızı öğrenemediğiniz, öğrenemedikçe çırpındığınız, değerli robota sözlü olarak kendinizi anlatma telaşınız “Kardeşim, sorunum sende kayıtlı değil, ne desem anlamıyorsun, ses yükselişiniz”
Bilişim sektörüne yıllarını vermiş biri olarak anlıyorum, HighTech olunuldu! Müşteri temsilcisine ulaşmadan da sorunlar çözülüyor! Ben robota konuşuyorum sağolsun o da hemen hallediyor!
Yine neden mi bunları yazdım ?
3 tane örneğini verdiğim ve bizzat yaşadığım ve bizzat nicelerini yaşadığınız bu olayların içerisinde hep bir eksik var farkında mısınız?
Değer.
Dikkatle incelediğinizde, her olayın kendi ruhunda, değersiz konumuna getirilişimiz var.
İnşallah dinlenir ve bir önlem alınır. Tabiiki dinlemek de bir sanat.
Ya da Stephen Covey’in anlatımı ile...
Düşünecek olursanız, başkaları sizinle konuşurken, anlamak için gerçekten dinlemek yerine, çoğu kez yanıtınızı hazırlamakla meşgul olduğunuzu farketmez misiniz ?
Etkilemenin gerçek başlangıç noktası, başkaları sizin onlardan etkilenmekte olduğunuzu sezdikleri, onları anladığınızı, dikkatlice ve içtenlikle dinlediğinizi ve açık olduğunuzu hissettikleri andır.
Ama çoğu kişi duygusal açıdan , dikkatlice dinleyemeyecek kadar zayıftır, kendi fikirlerini iletmeden önce anlamaya odaklanabilmek için gündemlerini yeterince uzun bir süre askıya alamazlar.
Kültürümüz anlayış ve etkileme gücü istiyor, hatta talep ediyor. Oysa etkileme ilkesi, en azından bir kişinin, öncelikle karşısındakini gerçekten dinleme kararına bağlı kalmasından doğan karşılıklı anlayışın kontrolündedir.
Sevgilerimle,
Atıf Büyüksoy
Hayat=Hayat