Uzun süredir derinden izliyorum çevremi.
Yakını da, uzağı da! Zengini de, fakiri de... Gönülden zengini de, gönülden fakiri de...
Akıllı, zekisi de; zor anlayanı da...
Eğitimlisi de, eğitimsizi de...
Aileden eğitimlisi de, bir nedenle, eğitimsizi de...
Hep aynı! Maalesef...
Ezbere gidişler.
Araç, amaç karmaşıklıkları.
Sessiz korkular!
Derinden kıskançlıklar...
Bilmemezlikler...
Bilememezlikler...
Söyleyememezlikler...
Soramamazlıklar...
Sürekli istemeler...
Mutsuzluklar...
Kendilerini yönlendirememeler;
Yönlendirilmeler...
Direkt sormamalar ama öğrenmeye çalışmalar...
Gıybet!
Dedikodu!
Ama ve sürekli Merak!
Para hırsları...
O olursa tamam işteler ama bitmeyen o olursalar...
Niyetler!
Fırsatçılıklar...
Körleşmeler...
Dinleme özürleri!
Ya cevap için ya da bilgi hırsızlığı için dinlemeler...
Özgünlük sorunu!
Üretim girdabı! Ne yapacağını bilememe!
Açlıklar!
Ya hayat?
Ya bu endişelerle geçen zaman?
Ya bir dokunuşunuza hasret yakınlar?
En son içten gülümsediğiniz an?
Ohhh çok huzurluyum hissiniz? Ne zaman?
Durmayın, zaten durduramazsınız.
Ama önce görün... ve .... izleyin, sonra göreceksiniz, sizi, terkedişlerini...